Kıbrıs'ımın uydudan gece çekilen bir fotoğrafı nasıl da asaletli duruyor Akdeniz'de...
Işıl ışıl görüntüsünün içinde ne cevherler, ne mutluluklar ne üzüntüler yaşanıyor bilemeyiz. Belki Girne limanında iki aşık elele dolanıyor, belki Lefkoşa'nın hamarat hanımlarından biri misafirlerine ceviz macunu ikram ediyor, belki güzelim Mağusa'da bir yabancı şeftali kebabının tadına varıyor.
Belki bir vatandaş zeytin toplama yorgunluğunu atmak için oturmuş kahvesini yudumluyordur köy mahallelerinde eşi mutfakta alıç reçeli yapıyordur alıç reçelinin mis kokusu kahvesine lezzet üstüne lezzet katıyordur... Belki de grip olmuştur hasta yatağında yatıyordur bir nene, belkide büyük bir hastalıkla uğraşıyordur bilinmedik biri, belki hastadır yavrusu bir annenin başucunda ağlıyordur yada sevdiği birini kaybetmiştir, belki çaresizlikten dua ediyordur bir diğeri yada mutluluktan şükür ediyordur, belki yeni bir yaşamın müjdesini aldığı mutlulukla heyecan sevinçleri içerisindedir...
Dünya'nın hangi şehrinde, hangi eylem boylamında olmanız, ekvator çizgisine yakınlığınız yada uzaklığınız önemli değil aslında hepimiz insanız ve saymakla bitiremeyeceğim sevinçlerimiz, huzurlarımız, dertlerimiz, kayıplarımız var bizim hepimizin ama bu şehirde başka yaşanır tüm bu insana özel gerçek duygular.Sevgi bir başka yakışır Kıbrıs'ıma, hasreti bir başka zordur Kıbrıs'tan göçmek zorunda kalan birisine. Bu nedenledir ki Kıbrıs halkından olan biri uzun yıllar kalsa da uzak şehirlerde dönüşü hep Kıbrıs olur ve bu nedenledir ki Kıbrıs'ı gurbet olarak seçip yaşamaya başlayan
biri göçüp gitmekte zorlanır sılasına
Kıbrıs türküsü söz dizeleri bu nedenle; Kıbrıs bir adamıdır, cennetten parçamadır diye başlamaktadır bence...
Kıbrıs'ımın muhteşem Lefkoşa'sından selam olsun bu satırları okuyan herkese,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder