3 Kasım 2016 Perşembe

Gabira,Gabiralık



Özellikle akşam ve sabah saatlerinde havaların soğuduğu Kıbrıs'ımda, genellikle kahvaltı sofralarında yerini almış sıcacık bir ekmeğin en lezzetli hali olan  'gabira'. Biz yerli Kıbrıs insanı gabirasını yani kızarmış ekmeğini yeni nesil ekmek kızartma makinelerinde yapmayı da yemeyi de sevmemekteyiz. Araç gereçlerin bir daha eşi benzeri yapılamayacak ölçüde deha, bir ekmek kızartma aracımız yani gabiralığımız vardır bizim. Ekmeği kızartmanın da aracı gereci, Kıbrıs usulümü olurmuş dediğinizi duyar gibiyim bildiğin ekmek işte fırında kızarıyor diyorsunuzdur. O zaman sizi Kıbrıs'ta kahvaltıya davet ediyorum.
 Gabiralık dört köşe bir ızgara aslında. Alüminyum malzemeden yapılan dört köşe ocak üstüne sığacak kadar büyüklükte olan gabiralık alüminyum malzemeden yapıldığından dolayı su ile temas edilmemesi gerekmektedir. Her markette satıldığından, kolayca alınabilen gabiralığı satın aldığınızda  ilk işiniz eve gidip üstünü kuru bir bezle temizledikten sonra yarım saat kadar altını yaktığınız ocak üstünde üstü boş olarak bekletmektir. Ocağın üstünde yarım saat ısıttıktan sonra gabiralığınız üzerine ekmek koyup kızartmaya hazırdır. Gabiralığınız üzerine koyacağınız ekmek taş fırını ekmek olursa tabi ki lezzet açısından süper bir hareket olacağından ekmek yememesi gerekenlerin denememesini tavsiye etmekteyim. Gabiralığın üstüne konulan ekmeğin kızarmaya başladığı an çıkan kokuyu buradan size tarif edemem ama insanları rahatlatan kokuların başında sıcak ekmek kokusu olduğunu düşünürsek kokunun nasıl bir duygu seline dönüştüğünü tahmin edersiniz sanırım. Gabiralık su ile temas etmişse bir yada iki güne kadar paslanacak olduğundan yenisi ile değiştirmenizi ben burdan tavsiye etmekteyim. Gabiralık ta kızaracak ekmek ne çok ince ne de çok kalın olmalıdır. Gabiralığınızın üstüne koyduğunuz ekmeklerin iki tarafını da kızarttıktan sonra üzerine margarin, tereyağı, bal, reçel tabi ki alıç reçeli sürebileceğiniz gibi hiçbir şey sürmeden de yiyebilirsiniz.     

Soğuk bir kış sabahına gabira kokusuyla uyanmanın vereceği zindelik ve mutluluk başka bir kahvaltı sofrasında yok bence özellikle gabiraları hazır bulmuşsanız.
 Serin bir Lefkoşa sabahından, sıcacık bir çay eşliğinde gabira kokulu mutlu sabahlar sizinle olsun. Gabira seven yada sevmeyen bilen yada bilmeyen ama yazımı okuyan herkese selam olsun. 



1 Kasım 2016 Salı

Ahtapot Turşusu

  

Dayanılmaz lezzet ahtapot turşusu...
Ahtapotunda turşusu da olur muymuş demeyin Kıbrıs'ta balık restoranlarının en ünlü mezesidir ahtapot turşusu. Şahsen ben meze menüsünde ahtapot olmayan bir balık restoranını tercih etmem Kıbrıs'ta.
Ahtapot günümüzde birçok şekilde pişirilmiş hatta ve hatta  salatalarımıza bile girmiştir. Ama en harika keşif onu sirkeyle turşu yapmak bence dahice bir buluş. Ahtapot turşusunu bir kere bile tatmanız diğer şekilde pişirilmiş ahtapotları beğenmemenize neden oluyor çünkü ahtapot en çok turşuya yakışıyor bence.
Elinizde denizden yeni çıkmış tazecik bir ahtapot varsa ben hemen ahtapot turşusu tarifini paylaşayım sizinle öncelikle ahtapotların mürekkebi, ağzı ve iç organları çıkartılır. Ahtapot bir taş yada kaya üzerine en az kırk defa vurularak ve taş kaya üzerinde ovuşturularak ağartılır. Bu işlemden sonra artık köpükler çıkmadığı ve etin sertleştiği görünür. Uzun süre iyice haşlandıktan sonra suyu süzülüp kurutulan ahtapot, kuşbaşı kesilerek turşunun yapılacağı kavanoza yerleştirilir. Birkaç tane sarımsak temizlenerek doğranmadan kavanoza ilave edildikten sonra üzerini örtecek kadar sirke doldurulur. Kavanozun en üstüne hava almaması maksadı ile zeytinyağı eklenir. Zaman içerisinde kavanozun en üstünde bir tabaka oluşmakta bu tabakaya turşunun anası denmektedir.
Ahtapot turşunuz artık yenilmeye hazırdır. Bu eşsiz lezzetin en güzel yanlarından biride dilediğiniz zaman yiyebilme özelliğidir bence.

Akdeniz' e kıyısı olan ülkelerde de ahtapot turşusuna ender olarak rastlanmakta olsa da Akdeniz'in incisi Kıbrıs'ıma uğrarsanız tatmadan geçmeyin ahtapot turşusunu. Ahtapot turşusunu seven sevmeyen  herkese Lefkoşa'dan selam olsun